Mahir…

Enfes Şeyler ’deki ilk ve en maceraperest aşkım.

Boyundan büyük bir dili ve kalbi vardı Mahir’in. Daha ilkokula bile gitmiyordu üstelik.

Bir akşam annesi, babası, babaanne ve dedesiyle geldiler dükkâna.

Bu onlarla ilk karşılaşmamızdı. Sonrasında birlikte uzun mesailerimiz olacaktı. 

Herkes kahve içerken Mahir kurabiye istedi.

Kurabiyesini yanına çikolata sosuyla yaptığım bir kalp ile servis ettim. 

Böylesine yakışıklı bir bey bulduğumda tüm hünerlerimi sergilemediğimi düşünmeniz beni üzebilir.  Ayrıca erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiği gerçeği de yadsınamaz.

O kurabiyenin yanına çizdiğim kalp aramızdaki enfes aşkın ilk kıvılcımlarını atmıştı ve ben bunu birkaç gün sonra efsane keyifli bir hadiseyle öğrenecektim.

O yorucu gece,  Mahir ve ailesiyle ettiğim minik bir sohbetle bitmişti. Çünkü Gönlümün Efendisi’nin uyku saati gelmişti. Büyümeliydi…

Aradan yaklaşık bir hafta geçmişti.

Ben gündelik telaşlara kendimi kaptırmış, pasta, makarna, tost ve kahve arasında mekik dokuyorken o gece yine dünyama güneş gibi doğuyordu Mahir ve canım ailesi.

Dükkân inanılmaz kalabalıktı, ben tek başıma çalışıyordum. Ortağımı eve yollamıştım ve koşturmaca içindeydim. 

Mahir yine kurabiye istemişti.

Bende güzel bir tabağa kurabiyesini koyup yollamıştım. Ve her şey  böyle başlamıtı.

Mahirin annesi elinde kurabiye tabağıyla geri geldi. 

Ben panikledim. Çünkü esnafsanız, yiyecek işi yapıyorsanız ve rapunzel gibi uzun saçlarınız varsa aklınıza ilk olarak, yenen tabaktan saç çıkma ihtimali geliyor ne yazık ki… 

Korkulan olmadı.  Mahir’in güzel annesi bana yanaştı ve şu “bal gibi diyalog” geçti aramızda.

-Evşen, Mahir ağlıyor.

-Neden, ne oldu?

-“Evşen beni artık sevmiyor çünkü tabağıma kalp çizmemiş, beni niye sevmiyor?” diye ağlıyor.

Hayatımda bundan daha romantik bir şey yaşamadım. Kalbimi oracıkta bırakıverdim.

Hemen kocaman bir kalp yapıp Mahir’e koştum. Kişisel tarihimin en tatlı koşusu bu olabilir.

O günden sonra Mahir’in yediği her tabağa kalbimi bıraktım.

Öyle çok seviyorduk ki birbirimizi yeni bir olayla devam ediyorduk bu enfes ve enfes olduğu kadar romantik olan ilişkimize.

Bir yılbaşı günüydü.

Annemin doğum günü de olduğundan dükkânı erken kapattım.

Şansızlık bu ya  o gün de Mahir beni görmeye gelmiş. Beni bulamamış.

Annesi bana video atıyor. Mahir yine ağlıyor ve bu sefer “ben yokum” diye. 

“Bu dükkânı kırıcammm” diyor ağlayarak ve bana küsüyor. Ben bu sefer kalbimi, bu videoya bırakırken buluyorum.

Mahir inanılmaz bir adam!

Her seferinde kalbimi ele geçirmeyi başarıyor üstelik daha ilkokula bile gitmiyor.

Mahir ile maceralarımız elbette bu kadar değil. 

Bir gece annesiyle birlikte dükkânın yakınındaki bankamatikten para çekerlerken annem ve kuzenime denk geliyorlar.

 Mahir annesi para çekmeye çalışırken yanıbaşında bağırıyormuş “Evşen’e aşığımmm” diye.
Annem ve kuzenim koşa koşa gelip bu muazzam anı anlatıyorlar bana büyük bir keyifle. 

Eğer aramızda 25 yaş fark olmasaydı Mahir ilk evlilik teklifini benden alırdı ve bunu inanılmaz bir hazla yapardım

Şuan 35 yaşındayım. 

Herkes şaşırıyor, genç gösterdiğimin de farkındayım ama bu sonucu değiştirmiyor ne yazık ki. 

Evet 35 sene boyunca Mahir’in benimle planladığı tarzda bir seyahat planlayarak ayaklarımı yerden kesecek bir babayiğit ne yazık ki çıkmadı.

Mahir’in büyüklüğü işte öyle bir büyüklük adı konulamaz…

Bu harika planımızdan kısaca söz etmek isterim. Beyler örnek kadınlar da ders alsın ve böyle erkeklerin varlığından ümitlerini kesmesinler.

Göztepe’de buluşuyoruz Mahirle .

Göztepe’den tramvayla Alsancak’a gidiyoruz. 

Oradan izban kullanıp havaalanına.

Havaalanında ilk uçakla “Avrupa’ya ”götürüyor beni Mahir. 

Tüm Avrupa’yı da trenle geziyoruz birlikte. 

Tüm bunları yine annesinin elini tutup, pıtır pıtır bi yerleri gezerken annesinin bana attığı o video ile öğreniyorum ve tabi ki daha sonrasını birlikte bir milyon kere yeniden konuşuyoruz. 

Öncelikle Avrupa’yı benimle birlikte henüz 5-6 yaşlarındayken keşfetmek için plan yapan Küçük Sevgilim Mahir’e ve böyle harika bir çocuk yetiştirdikleri için anne ve babasına çok teşekkür ediyorum 

Son olarak yollarımızın kesişmesini “Enfes Şeyler Cafe” aracılığı ile sağladığı içinse Allah’a ise binlerce şükür.

Enfes Şeyleri açarken “Enfes Şeyler” yaşayacağımı biliyordum ama bu kadarı benim hayal gücümün de ötesinde oldu.

Mahir…

Benim Küçük Sevgilim…

Geçmişi anarken kalbimin en tatlı yerinde olacak ve hiç büyümeyeceksin…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir